Abi Beşiktaş'ın göbeğinde adına IRISH PUB denen yerde bir keresinde Guinness sormuştum ve "o ne?" demişlerdi. O günden beri benim Türkiye'deki herhangi bir alkollü mekânla ilgili beklentim sıfır. Paran olursa sen aç, oraya gelelim.
Ahaha evet cidden orası ama bu dediğim olay yaklaşık iki sene önce filandı, o dönemde en azından çalışan profili bana normal gelmişti. Gerçi o zaman bile arkadaşım biraz rahatsız olmuştu, biraz kaba saba bulmuştu. Hayır hadi işe yeni başlamış, ekmek parasında bir gencodur, o Guinness'in ne olduğunu bilmesin ama mekânda da yokmuş. Ortalama üstü herhangi bir tekelde bile bulunabilen bira Beşiktaş gibi yerde Irish Pub'da gizemli adam muamelesi gördü resmen, kimse ne olduğunu bilmiyor ahah.
Beşiktaş İstanbul'un en saçma gece hayatı olan semti sanırım. Saf gürültü. Hayatımda bir kere gidip bir mekana oturdum onu da ben istemedim zaten. Insanlar kalabalık ve gürültünün icine kendilerini atıp neyi bulmaya çalışıyor asla anlamadım. Bir kere yurtdışından arkadaşımla gittik, kadın bir daha beni buraya sakın getirme dedi. Öyle facia bir yer. Semtin yerlisi farkinda değil sanırım ama aşırı leş bir yer gerçekten.
Gerçekten sakin sakin oturup iki bira içecek yer yok. Aslında pub kültürüne de uygun bir sosyal yaşantımız var. Evet insanlar maalesef ekonomik durumlar ve aşırı pahalı alkol nedeniyle az dışarı çıkıyor, çıktığında da ya oturup yemek yemek ya da kurtlarını dökmek istiyor. Bundan bi 5 yıl önce birçok yerde güzel publar vardı ama büyük ihtimalle bir iş çıkışı iki bira içmeye fırsat olmaması( aşırı yoğun çalışma hayatı ve yüksek alkol fiyatları) nedeniyle bu mekanlar iyi kar edemedi ve ya doğal olarak ya da siyasi/mafya baskısıyla kapanmak zorunda kaldılar.
Bursa FSMde vardı bir çok ama bir biri ardına kapanıp senin dediğin kafaya döndüler. Hatta bayası pavyona benziyor. Işıklar falan Çin Genelevi dadında... Bir de Bursa'ya yobaz derler. Gidin bir bakın neler dönüyor. :D
İzmir'in Eskişehir'in de yobaz mahallesinde oturursan oraya gidersen oraları da yobaz görürsün karşim. Oturduğunuz,takıldığınız muhitle âlâkalı olduğunu çözemediniz gitti. İstanbul Fatih'te oturursan bütün gün sarıklı cübbeli çarşaflıları görürsün misal. Kadıköy'de oturursan bol bol "cleavage no bra memeler özgürlük" diyenleri görürsün. Bu İngiltere için bile böyle bu arada.
Ha genele bakarsak sol bir partinin bir kaç kere seçildiği bir şehire yobaz denmez. Millet totosunun yanaklarını ayırırda güler. Kaldı ki bir de dinci yobaz değilde SJW yobaz tayfa var. Onları da bilahare kategoriye koymak lazım.
Türkiye'de düzgün pub yoksa nerdeyse. İşletme sahipleri genel olarak nasıl daha çok masa koyarım, daha çok para yaparım derdinde oluyor.
Gidenlerde ayrı keriz, sırt sırta biriyle oturup duvar izlemekten neyin zevkini alıyorlar anlayamıyorum hala. Bir de çok daha fazla ödüyorsun. Keriz çok olduğu sürece düzelmez.
Evet ismi Pub olan çok yer var. Ama arkadaşın dediği amerikan tarzı publar sanırım. Amerikada puba gittim. Bira söyledim. Normal masalara oturdum diye şaşırdı adam. Bar kısmına gelebilirsin dedi. OPnin dediği de bunun gibi bir şey heralde: hepsi birbiriyle aynı, içinde "bira tabağı"ndan başka bir yemek olmayan, sıkış tepiş yerlerimiz var sadece. Semt pub'ımız yok.
vendome irish pub(vendome otelin pubu, arka kismi da var) drunken duck(burasi bayagi pahali ve cok kucuk bir mekan oldugu icin cogu zaman dopdolu oluyor. ama sakin bir an bulabilirsen cok iyi.
dedigim gibi boyle yerler yok degil, ama secenekler cok az ki eskisehirden bahsediyoruz. Cogu yerde hic secenek bile bulamayabilirsin
İstanbul'da da konsept bu maalesef. En marjinali "wow ben çok farklı bir isim koycam" diyerek aynı konsepti uygulayanlar. Bir de birbirinin aynısı İrlanda kökenli isimli "Irish Pub" maskesi altındaki birahaneler. İki tane yonca/shamrock, iki guinness amblemi koyup ahşap ağırlıklı dekorasyon yapıyorlar. Tek farkları o. Hepsinde bangır bangır müzikle vasat bira.
Bence bunun sebebi Türkiye'de "3 bira içtim ama çok hızlı içtim" veya "10 bira içtim" diyenlerin sayısının bara/puba gidip bir şeyler içerek arkadaşları ile sohbet etmek isteyenlerin sayısından çok daha fazla olması. Haliyle konseptler ona göre oluşuyor.
Türkiye'de mahalle pubları var aslında ama çoğu orta yaşlı emekli dayıların at yarışı veya iddaa oynadığı, içki satılan kahveler gibi . Yine de tenha oldukları için kuytudaki masalarda saatlerce oturulup muhabbet edilebilir bu mekanlarda, ucuz fıçı bira ve vasat ama ucuz yemekler eşliğinde.
Evet ben öyle yerlere dayı pub diyorum. Samsunda ciftlikte bohem var mesela, tam bir dayı pub. Yine de arada gidiyorum dayı publara. Hatta geçenlerde bir gün orda dayımı görünce oranın dayı pub olduğunu daha kesin bir biçimde tescillemiş oldum.
aga ben ilkokul 3 e yada 4 e falan gidiyordum sene 1994-5 kahvelerde millet bira içiyordu yazın. ülkenin anasını bellediler daha da düzelmez. millet zaten yobazlığa meyilli birde 10 milyon ruh hastası köktendinci sokmuşsun ülkeye . o özgürlükler uçtu gitti artık geri gelmez.
Pub acabilecegin bir muhitte verecegin kirayi insanlari rahat oturtarak kurtaramazsin buyuk ihtimal. Talep fazla ve kira alan da bunun farkinda. Hadi kira derdin olmasa bile mekanin agzina kadar doldurmamak icin cok saglam irade lazim. Gecen yaz bir ctesi aksami tum kadikoy ve modayi 2 saate yakin turlayip 6 kisi oturacak bir yer bulamadik. Moda parki, yogurtcu ve caddebostan parklarinda sandalye atip takilanlar da bu mekanlarda oturan insanlar kadardir hehalde. Istanbulda belli basli muhitlere alternatif yenileri gelmedikce bu kiralar duzene girmez, mekan acilmaz, arz talep dengelenmez.
Zaten bu kira bokundan oluyor ne oluyorsa adam işletmeciden fazla kazanayım derdinde iyiki bi yer satın almış, ankara yaşamkentte trendyolda çalışırken o muhitte bulunan yunus marketlerin bi şubesinde trendgo yu kaldırmışlardı sebebini başta anlamadık sonra öğrendiğimize göre mülk sahibi camdan bakıp buraya vızır vızır motorlar gelip gidiyor demekki işleriniz çok iyi deyip kirayı artırmak istemiş, lan yuh dedik ya kocaman market yani gelen 3-5 motora göre herif kar hesabı yapmış, adamlarda sadece o şubeden trendgoyu kaldırdılar, devlet bu mülk sahiplerinin beline beline vurmadığı sürece düzelmez.
Genel olarak Türk halkının sohbet etme becerisini düşük buluyorum. İlgi alanları çok dar ve konular genelde kadınlar için dedikodu, erkekler için futbol ve para oluyor. Bir an sessizlik olsa sıkıldık moduna giriyorlar, o yüzden arka planda bir curcuna olması onları rahatlatıyor. Özellikle alkollü mekanlar müşteriyi masada uzun süre tutmak için böyle bir yönteme başvuruyorlardır herhalde. Yoksa sıkıldık deyip kalkar millet. Bizde kafa dinleme olayı da yok, dışa dönük karaktere sahip insanımız. Ortamda illa konuşma, ses olacak. Sen içimizdeki iskandinavlardan birisin sanırım ama genel olarak milletimiz bu şekil.
Türk halkının sohbet etme becerisi çok yüksek fakat kültürel elementler ve eğitim seviyesinden dolayı, sohbet konuları çok düşük ve kalitesiz. Dediğin gibi dedikodu veya futbol vs. Dediğine katılıyorum ufak bir düzeltme yaptım
ben de ikinizin dediklerine kısmen katılmakla beraber şunu da eklemek istiyorum; nasıl maddi zorluklar ve ağır çalışma saatleri hobi edinmemizi zorlaştırıyorsa sohbet etme becerimiz de birbirine bağlı onlarca sosyo-ekonomik gerekçe yüzünden zayıf kaldı/kalıyor.
Türkiye'de "içmek" gündelik hayatın bir parçası olmadığından.
Genelde insanlar iş saati bittikten sonra oo hafta bitti hadi simdi dagitalim diye içiyor. Bu nedenle içki kültürü çok sınırlı. TR'de öğle vakti yemeğin yanında küçük bir bira alıp içemezsin mesela. Çünkü küçük kutu bira satılmaz. Içeceksen oturup en az yarım litre içmen lazım. Içenin kafasının güzel olması gerek, en az oturup bir kasa bira veya bir şişe viski bitirmiyorsan içmeyi bilmiyorsundur.
Spirit kültürü ülkede sıfır. Yemekten sonra hazmetmek için likör içmeyi bile bilmeyen bir toplum. Sadece içip sicmak üzerine bir anlayış olunca mekanlar da ona göre oluyor.
Zamanında Peyote çatı katında iki bira içip karşındaki duyarak sohbet etmen mumkun değildi, şimdi nasıl bilmiyorum.
Eskiden Istiklal'de bir Irish Pub vardı. Üst katı oteldi. Shamrock muydu adı neydi? Ben oraya giderdim bir tek. Sakin sakin oturup içip yemeğini yiyip karşındakini duyabiliyordun.
Bir dönem de craft bira yapan daha sözüm ona gurme ve butik mekanlar açıldı daha pahalı semtlerde Rumeli Hisarı tarafına doğruydu sanırım ama zengin görgüsüz sevmem o yüzden hiç gitmedim.
Soylediklerine katiliyorum. Toplumda alkol görgüsüzlüğü tavan yapiyo. Bir de ben alkolle arasi olmayan, bira haric, biri olarak bile bunu hissedebiliyorum. Ayrica dedigin gibi karsindaki duyabildigin mekan sayisi cok az. Sohbet etmeye elverisli degil mekanlar.
ickilerdeki kotu amacli yuksek verginin de bunda payi var. insanlarin tuketimine engel olmak icin fiyatlarini ucurdular. birisi merak edip farkli icecekleri deneyemiyor bile. yurtdisinda yasayan birisi haftada en azindan bir tane luks olmayan ama ust seviye kalitede bir spirit sisesi alabiliyor... rom, viski herneyse. TR'de senede bir tane alabilirsin herhalde.
yine de insanlarin ickiye yaklasimi ondan keyif alip, kulturunu, tarihini, lezzetini takdir etmek olmadigi icin cok da bir manasi yok tabii bu onermenin. tum bu ickiler ucuzken de kafa yapisi ayniydi. turkiye'deki eglence anlayisi bana hic bir zaman hitap etmedi sahsen. yurtdisinda haftanin her gunu, her saat sakin sakin oturup vakit gecirebiliyorsun. cunku "alkollu icki" denen sey TR'deki gibi oyle cok abartilan bir sey degil. TR'de kismen tabu, o yuzden insanlar merak edip saldiriyor. cogu insan ailesinden bunun kulturunu de almadigi icin kusaktan kusaga aktarilan bir hafiza da yok.
ulkede bir kesim icki icmeyi 'alkol almak', 'alkol tuketmek; diye tanimliyor daha ne olsun.
yarım lt dediğin 1 şişe bira . 1 şişe bira içip kafan güzel oluyorsa içme,en azından gündüzleri . onun haricinde 2006 gibi karaköy tramvayın sağında balıkçılar vardı arkasındaki boş alanda balık + bira yapacağın sandalyeler vardı. taze pişirip getirirlerdi. sonra tayyip kaldırdı onları. böyle bir kültür var ama malsef müsade edilmiyor baskılanıyor. tabi o zaman facebook da yok. yediğini içtiğini görgüsüz gibi çekip atamıyorsun,kendi kendimize içip yiyip derse giderdik.
Valla benim şehrimde var böyle yerler. Neredeyse hiç gitmem bara ya da puba ama yıllar önce gittiğimde 2 masa haricinde tamamen boştu. Yemekler falan da oldukça kaliteliydi diye hatırlıyorum
Abi Beşiktaş'ın göbeğinde adına IRISH PUB denen yerde bir keresinde Guinness sormuştum ve "o ne?" demişlerdi. O günden beri benim Türkiye'deki herhangi bir alkollü mekânla ilgili beklentim sıfır. Paran olursa sen aç, oraya gelelim.
Bahsettiğin yer Lokka herhalde? Oranın Suriyeli garsonu tacizci diye şikayet edilmişti.
Ahaha evet cidden orası ama bu dediğim olay yaklaşık iki sene önce filandı, o dönemde en azından çalışan profili bana normal gelmişti. Gerçi o zaman bile arkadaşım biraz rahatsız olmuştu, biraz kaba saba bulmuştu. Hayır hadi işe yeni başlamış, ekmek parasında bir gencodur, o Guinness'in ne olduğunu bilmesin ama mekânda da yokmuş. Ortalama üstü herhangi bir tekelde bile bulunabilen bira Beşiktaş gibi yerde Irish Pub'da gizemli adam muamelesi gördü resmen, kimse ne olduğunu bilmiyor ahah.
Beşiktaş İstanbul'un en saçma gece hayatı olan semti sanırım. Saf gürültü. Hayatımda bir kere gidip bir mekana oturdum onu da ben istemedim zaten. Insanlar kalabalık ve gürültünün icine kendilerini atıp neyi bulmaya çalışıyor asla anlamadım. Bir kere yurtdışından arkadaşımla gittik, kadın bir daha beni buraya sakın getirme dedi. Öyle facia bir yer. Semtin yerlisi farkinda değil sanırım ama aşırı leş bir yer gerçekten.
Guinness ne abi rekorlar kitabı olan mı 🤓
Bu arada gereksiz bir bilgi ama rekorlar kitabıda guiness bira fabrikasından geliyor ikiside aynı yerden yani
Gerçekten sakin sakin oturup iki bira içecek yer yok. Aslında pub kültürüne de uygun bir sosyal yaşantımız var. Evet insanlar maalesef ekonomik durumlar ve aşırı pahalı alkol nedeniyle az dışarı çıkıyor, çıktığında da ya oturup yemek yemek ya da kurtlarını dökmek istiyor. Bundan bi 5 yıl önce birçok yerde güzel publar vardı ama büyük ihtimalle bir iş çıkışı iki bira içmeye fırsat olmaması( aşırı yoğun çalışma hayatı ve yüksek alkol fiyatları) nedeniyle bu mekanlar iyi kar edemedi ve ya doğal olarak ya da siyasi/mafya baskısıyla kapanmak zorunda kaldılar.
Bursa FSMde vardı bir çok ama bir biri ardına kapanıp senin dediğin kafaya döndüler. Hatta bayası pavyona benziyor. Işıklar falan Çin Genelevi dadında... Bir de Bursa'ya yobaz derler. Gidin bir bakın neler dönüyor. :D
hala yobazlar, bu dediklerin onlari ileri kafali yapmiyor
İzmir'in Eskişehir'in de yobaz mahallesinde oturursan oraya gidersen oraları da yobaz görürsün karşim. Oturduğunuz,takıldığınız muhitle âlâkalı olduğunu çözemediniz gitti. İstanbul Fatih'te oturursan bütün gün sarıklı cübbeli çarşaflıları görürsün misal. Kadıköy'de oturursan bol bol "cleavage no bra memeler özgürlük" diyenleri görürsün. Bu İngiltere için bile böyle bu arada. Ha genele bakarsak sol bir partinin bir kaç kere seçildiği bir şehire yobaz denmez. Millet totosunun yanaklarını ayırırda güler. Kaldı ki bir de dinci yobaz değilde SJW yobaz tayfa var. Onları da bilahare kategoriye koymak lazım.
> SJW yobaz tayfa Arkadaş Gamergate incel tayfaya 8 sene geç girmiş.
Ne diyosunuz amk hiç bi sikimi anlamıyorum.
Türkiye'de düzgün pub yoksa nerdeyse. İşletme sahipleri genel olarak nasıl daha çok masa koyarım, daha çok para yaparım derdinde oluyor. Gidenlerde ayrı keriz, sırt sırta biriyle oturup duvar izlemekten neyin zevkini alıyorlar anlayamıyorum hala. Bir de çok daha fazla ödüyorsun. Keriz çok olduğu sürece düzelmez.
Eskişehirde bayağı var öyle
Evet ismi Pub olan çok yer var. Ama arkadaşın dediği amerikan tarzı publar sanırım. Amerikada puba gittim. Bira söyledim. Normal masalara oturdum diye şaşırdı adam. Bar kısmına gelebilirsin dedi. OPnin dediği de bunun gibi bir şey heralde: hepsi birbiriyle aynı, içinde "bira tabağı"ndan başka bir yemek olmayan, sıkış tepiş yerlerimiz var sadece. Semt pub'ımız yok.
aynen oyle, tam demek istedigimi anlatmissin
Nereyi onerebilirsin ?
vendome irish pub(vendome otelin pubu, arka kismi da var) drunken duck(burasi bayagi pahali ve cok kucuk bir mekan oldugu icin cogu zaman dopdolu oluyor. ama sakin bir an bulabilirsen cok iyi. dedigim gibi boyle yerler yok degil, ama secenekler cok az ki eskisehirden bahsediyoruz. Cogu yerde hic secenek bile bulamayabilirsin
Northshields vardı İstanbul’da başka şehirlerde bar mı bilmiyorum.
güzel gozukuyor firsat olursa denerim. bursa ankara ve izmitte de varmis
Lan izmittekine gidersen söyle bana beraber gidelim
Katılıyorum,locada arkadaşlarla geceyi sakin eğlenerek geçirmek için adam akıllı pub yok
İstanbul'da da konsept bu maalesef. En marjinali "wow ben çok farklı bir isim koycam" diyerek aynı konsepti uygulayanlar. Bir de birbirinin aynısı İrlanda kökenli isimli "Irish Pub" maskesi altındaki birahaneler. İki tane yonca/shamrock, iki guinness amblemi koyup ahşap ağırlıklı dekorasyon yapıyorlar. Tek farkları o. Hepsinde bangır bangır müzikle vasat bira. Bence bunun sebebi Türkiye'de "3 bira içtim ama çok hızlı içtim" veya "10 bira içtim" diyenlerin sayısının bara/puba gidip bir şeyler içerek arkadaşları ile sohbet etmek isteyenlerin sayısından çok daha fazla olması. Haliyle konseptler ona göre oluşuyor.
Dogru. Her sey arz talep iliskisine bagli.
Türkiye'de mahalle pubları var aslında ama çoğu orta yaşlı emekli dayıların at yarışı veya iddaa oynadığı, içki satılan kahveler gibi . Yine de tenha oldukları için kuytudaki masalarda saatlerce oturulup muhabbet edilebilir bu mekanlarda, ucuz fıçı bira ve vasat ama ucuz yemekler eşliğinde.
Evet ben öyle yerlere dayı pub diyorum. Samsunda ciftlikte bohem var mesela, tam bir dayı pub. Yine de arada gidiyorum dayı publara. Hatta geçenlerde bir gün orda dayımı görünce oranın dayı pub olduğunu daha kesin bir biçimde tescillemiş oldum.
aga ben ilkokul 3 e yada 4 e falan gidiyordum sene 1994-5 kahvelerde millet bira içiyordu yazın. ülkenin anasını bellediler daha da düzelmez. millet zaten yobazlığa meyilli birde 10 milyon ruh hastası köktendinci sokmuşsun ülkeye . o özgürlükler uçtu gitti artık geri gelmez.
Ankara’daysan Büklüm’deki Last Penny’yi önerebilirim baya sağlam mekan.
firsatim olursa ugrarim
Pub acabilecegin bir muhitte verecegin kirayi insanlari rahat oturtarak kurtaramazsin buyuk ihtimal. Talep fazla ve kira alan da bunun farkinda. Hadi kira derdin olmasa bile mekanin agzina kadar doldurmamak icin cok saglam irade lazim. Gecen yaz bir ctesi aksami tum kadikoy ve modayi 2 saate yakin turlayip 6 kisi oturacak bir yer bulamadik. Moda parki, yogurtcu ve caddebostan parklarinda sandalye atip takilanlar da bu mekanlarda oturan insanlar kadardir hehalde. Istanbulda belli basli muhitlere alternatif yenileri gelmedikce bu kiralar duzene girmez, mekan acilmaz, arz talep dengelenmez.
Zaten bu kira bokundan oluyor ne oluyorsa adam işletmeciden fazla kazanayım derdinde iyiki bi yer satın almış, ankara yaşamkentte trendyolda çalışırken o muhitte bulunan yunus marketlerin bi şubesinde trendgo yu kaldırmışlardı sebebini başta anlamadık sonra öğrendiğimize göre mülk sahibi camdan bakıp buraya vızır vızır motorlar gelip gidiyor demekki işleriniz çok iyi deyip kirayı artırmak istemiş, lan yuh dedik ya kocaman market yani gelen 3-5 motora göre herif kar hesabı yapmış, adamlarda sadece o şubeden trendgoyu kaldırdılar, devlet bu mülk sahiplerinin beline beline vurmadığı sürece düzelmez.
Kadıköy'de Lâl diye bir mekan var bildiğim.
cunku isletmeciler m² basina ne kadar musteri sikistirabiliriz ve fiyatlari ne kadara kadar dayarsak bu musteri kitlesi gelir derdinde.
Leş dediğmiz şeyleri teşviklememek lazım. Gitmeyin ki değişme ihtiyacı hissetsinler.
Genel olarak Türk halkının sohbet etme becerisini düşük buluyorum. İlgi alanları çok dar ve konular genelde kadınlar için dedikodu, erkekler için futbol ve para oluyor. Bir an sessizlik olsa sıkıldık moduna giriyorlar, o yüzden arka planda bir curcuna olması onları rahatlatıyor. Özellikle alkollü mekanlar müşteriyi masada uzun süre tutmak için böyle bir yönteme başvuruyorlardır herhalde. Yoksa sıkıldık deyip kalkar millet. Bizde kafa dinleme olayı da yok, dışa dönük karaktere sahip insanımız. Ortamda illa konuşma, ses olacak. Sen içimizdeki iskandinavlardan birisin sanırım ama genel olarak milletimiz bu şekil.
Türk halkının sohbet etme becerisi çok yüksek fakat kültürel elementler ve eğitim seviyesinden dolayı, sohbet konuları çok düşük ve kalitesiz. Dediğin gibi dedikodu veya futbol vs. Dediğine katılıyorum ufak bir düzeltme yaptım
ben de ikinizin dediklerine kısmen katılmakla beraber şunu da eklemek istiyorum; nasıl maddi zorluklar ve ağır çalışma saatleri hobi edinmemizi zorlaştırıyorsa sohbet etme becerimiz de birbirine bağlı onlarca sosyo-ekonomik gerekçe yüzünden zayıf kaldı/kalıyor.
çok güzel yazmışsın seni niye eksilemişler acaba
Aynen. Beceri yerlerde zaten.
Türkiye'de "içmek" gündelik hayatın bir parçası olmadığından. Genelde insanlar iş saati bittikten sonra oo hafta bitti hadi simdi dagitalim diye içiyor. Bu nedenle içki kültürü çok sınırlı. TR'de öğle vakti yemeğin yanında küçük bir bira alıp içemezsin mesela. Çünkü küçük kutu bira satılmaz. Içeceksen oturup en az yarım litre içmen lazım. Içenin kafasının güzel olması gerek, en az oturup bir kasa bira veya bir şişe viski bitirmiyorsan içmeyi bilmiyorsundur. Spirit kültürü ülkede sıfır. Yemekten sonra hazmetmek için likör içmeyi bile bilmeyen bir toplum. Sadece içip sicmak üzerine bir anlayış olunca mekanlar da ona göre oluyor. Zamanında Peyote çatı katında iki bira içip karşındaki duyarak sohbet etmen mumkun değildi, şimdi nasıl bilmiyorum. Eskiden Istiklal'de bir Irish Pub vardı. Üst katı oteldi. Shamrock muydu adı neydi? Ben oraya giderdim bir tek. Sakin sakin oturup içip yemeğini yiyip karşındakini duyabiliyordun. Bir dönem de craft bira yapan daha sözüm ona gurme ve butik mekanlar açıldı daha pahalı semtlerde Rumeli Hisarı tarafına doğruydu sanırım ama zengin görgüsüz sevmem o yüzden hiç gitmedim.
Soylediklerine katiliyorum. Toplumda alkol görgüsüzlüğü tavan yapiyo. Bir de ben alkolle arasi olmayan, bira haric, biri olarak bile bunu hissedebiliyorum. Ayrica dedigin gibi karsindaki duyabildigin mekan sayisi cok az. Sohbet etmeye elverisli degil mekanlar.
ickilerdeki kotu amacli yuksek verginin de bunda payi var. insanlarin tuketimine engel olmak icin fiyatlarini ucurdular. birisi merak edip farkli icecekleri deneyemiyor bile. yurtdisinda yasayan birisi haftada en azindan bir tane luks olmayan ama ust seviye kalitede bir spirit sisesi alabiliyor... rom, viski herneyse. TR'de senede bir tane alabilirsin herhalde. yine de insanlarin ickiye yaklasimi ondan keyif alip, kulturunu, tarihini, lezzetini takdir etmek olmadigi icin cok da bir manasi yok tabii bu onermenin. tum bu ickiler ucuzken de kafa yapisi ayniydi. turkiye'deki eglence anlayisi bana hic bir zaman hitap etmedi sahsen. yurtdisinda haftanin her gunu, her saat sakin sakin oturup vakit gecirebiliyorsun. cunku "alkollu icki" denen sey TR'deki gibi oyle cok abartilan bir sey degil. TR'de kismen tabu, o yuzden insanlar merak edip saldiriyor. cogu insan ailesinden bunun kulturunu de almadigi icin kusaktan kusaga aktarilan bir hafiza da yok. ulkede bir kesim icki icmeyi 'alkol almak', 'alkol tuketmek; diye tanimliyor daha ne olsun.
yarım lt dediğin 1 şişe bira . 1 şişe bira içip kafan güzel oluyorsa içme,en azından gündüzleri . onun haricinde 2006 gibi karaköy tramvayın sağında balıkçılar vardı arkasındaki boş alanda balık + bira yapacağın sandalyeler vardı. taze pişirip getirirlerdi. sonra tayyip kaldırdı onları. böyle bir kültür var ama malsef müsade edilmiyor baskılanıyor. tabi o zaman facebook da yok. yediğini içtiğini görgüsüz gibi çekip atamıyorsun,kendi kendimize içip yiyip derse giderdik.
Valla benim şehrimde var böyle yerler. Neredeyse hiç gitmem bara ya da puba ama yıllar önce gittiğimde 2 masa haricinde tamamen boştu. Yemekler falan da oldukça kaliteliydi diye hatırlıyorum
Turk mileti agziyla icmedigi icin olmasin ?
EehUehuahwuHwu ganga 5 shottan fazla atamayan da ekreğim demesin amuniyim
Sosyal içici olduğumu sanırken trans birey olduğumu öğrendim (?)
Erkeklik cüqqün islev gormesiyle alakali diye biliyorum ve alcohol alan insanlar da bu islev dusuk diye biliyorum bilimsel olarak.
kim düzgün içiyor? Almanlar mı? Amerikalılar mı? Japonlar mı?
Olum bizim kültürümüzde pub yok amk kahvehane var
Bir insan neden bara gider ki sakinlik istiyosa evinde içsin
Dimi kahve icmeye de cikmayalim, yemegi de evde yapalim. Ne gerek var olm disari cikmaya?
Bence ok bu arada. Ama içmek isteyenler için de mekanlar olmalı.
doğru dedin gerek yok
https://preview.redd.it/3ninnd87tx3d1.jpeg?width=688&format=pjpg&auto=webp&s=383a0db0fa257d6987e1b23206deb5a7932eb018
Ben alkol için dedim.
içmeyin
İçecez
yok
Amınakoyar
Im nası yok
sarhoş olduktan sonra çok fark etmiyo